- Yükseköğretim Kurumları ile Üst Kuruluşlarının (YÖK-Üniversitelerarası Kurul) İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar
Yükseköğretim kurumları ile yükseköğretimle ilgili üst kuruluşlar yerinden yönetim kuruluşlarıdır. Yani devlet dışında bulunan diğer kamu tüzel kişilerindendir.
Anayasa m.123 gereği; idare, kuruluş ve göreviyle bir bütündür. Yükseköğretim kurumları her ne kadar devlet dışında ayrı bir kamu tüzel kişiliğine haiz ise de idarenin bütünlüğü ilkesi gereği merkezle ilintilidir. Bu bağ idari vesayet ile sağlanmaktadır.
İdari vesayet ile merkez, yerinden yönetim kuruluşlarının işlemlerini kimi veya her zaman; denetlemek, onay vermek, ertelemek veya iptal etmek gibi işlemler gerçekleştirebilmektedir.
İdari vesayet ile vesayet altında olan idare arasında uyuşmazlıkların çıkması muhtemeldir. İdare arasında çıkan uyuşmazlığı çözmekte görevli mahkeme, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştaydır.
İdari uyuşmazlıklarda yazılı bildirim tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde iptal veya tam yargı davasının açılması gerekmektedir.
Dava açılmadan önce ilgili idare tarafından idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapan makamdan 60 günlük süre içerisinde istenir. İsteme, dava açma süresini durdurur. 60 gün içerisinde yanıt gelmezse istek reddedilmiş sayılır ve süre kaldığı yerden devam eder.
Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 25 vd. maddeleri, idareler arası uyuşmazlık konusunda tipik bir örnek teşkil eder.
- Üniversite Akademik Organlarının İşlemlerinden Kaynaklanan İdari Davalar
Üniversitelerin akademik organlarına örnek olarak rektörlük, senato, fakülte, enstitü ve meslek yüksekokulları verilebilir.
Akademik organların görevler ve yetkileri, başta Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliği’nde olmak üzere birçok yasa (geniş anlamda) metninde düzenlenmiştir.
Örneğin Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’nde doktor öğretim üyeleri hakkında fakültenin görüşü dikkate alınmak suretiyle rektör karar vermektedir. Yine örneğin, üniversitelerdeki sınavların, akademik çalışmaların sonucunda çıkan uyuşmazlıklara neden olan kararlar akademik organlar tarafından verilmektedir.
Akademik organların işlemlerine karşı önce ilgili yükseköğretim kurumunda bulunan üst mercilere, sonuç alınamazsa yükseköğretim teşkilatındaki diğer üst mercilere başvurarak süreç ilerlemesi yapılmalıdır. Yine sonuç alınamazsa idari yargıda dava açılması mümkündür.
İdari yargıda işletilecek kurum bu nevi davalar için özellik göstermez; genel hükümler geçerlidir. Uyuşmazlığın idare avukatı ile çözülmesinde yarar vardır.
c. Profesör, Doçent ve Doktor Akademik Unvanlarının Kazanılması, Yükselme ve Kadroya Atanma Sürecinde Yaşanan İdari Davalar
Akademik personelle ilgili atamalar, yükselmeler Yükseköğretim Kanunu’nda, Yükseköğretim Personel Kanununda, Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği ve özel düzenlemelerde yer almaktadır.
Doçentlik ve doktor öğretim üyeliğine atama ve profesörlüğe yükselme belli koşullarda olmaktadır. Bu koşullara ek olarak yükseköğretim kurumu objektif ve denetlenebilir ek koşullar ekleyebilir.
Doçent olabilmek için bulunan şartlar mevzuatta düzenlenmiş olup; örneğin, Üniversitelerarası Kurul tarafından doçentlik unvanına sahip olmak, kadroya atanabilmek için koyulmuşsa sözlü sınava girmek, bilimsel konularda aranan yeterlilikleri sağlamaktır.
Doktor öğretim üyesi olabilmek için belirli şartlar bulunur. Örneğin, ilgili bilim alanında doktora yapmış olmak veya tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık ya da sanatta yeterlik eğitimini tamamlamış olmak gerekir.
Profesörlüğe yükseltilerek atama yapılabilmesi için doçent olarak en az 5 yıl görev yapıp özgün bilimsel çalışmalar yapmış olması gerekmektedir.
Atama, yükselme ve diğer süreçlerde çıkabilecek uyuşmazlıklar idari işlemlerin her birinde olabilir. Atamalarda koyulacak ek koşulların objektif ve denetlenebilir olmamasından kaynaklı uyuşmazlıklar sıklıkla görülmektedir.
Çıkan uyuşmazlıklarda yasal dayanak olarak YÖK mevzuatı olmak üzere, idari yargıda tam yargı veya iptal davası açılması mümkündür.
d. Devlet ve Vakıf Üniversitelerinde Görevli Öğretim Elemanlarının Aylık, Ödenek ve Diğer Özlük Haklarını İlgilendiren İşlemlerden Kaynaklanan Davalar
Öğretim elemanlarının aylıkları genel olarak Yükseköğretim Kanunu’nda düzenlenmekle birlikte detaylı olarak Yükseköğretim Personel Kanunu’nda (YPK) düzenlenmiştir. Aylıklara esas olan gösterge ve katsayılar YPK’daki eklere ek olarak DMK’daki ilgili hükümler uygulanacaktır.
Üniversite ödeneği en yüksek devlet memurunun aylığı baz alınarak ilgili gösterge ve katsayılarla hesap edilmek suretiyle tam zamanlı öğretim üyelerine ödenen ücrettir.
İdari görev ödeneği yükseköğretim kurumunda rektörlük ve yardımcılığı, dekanlık ve yardımcılığı, bölüm başkanlığı gibi idari görevlerden kaynaklı olarak öğretim elamanın aylığı baz alınarak ödenen ücrettir. Bu ödeneklerin dışında geliştirme ve eğitim ödeneği gibi ödenekler de bulunmaktadır.
Vakıf yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanlarına, unvanlarına göre Devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücretten az olamayacak şekilde ödeme yapılır. (2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu Ek madde 8).
Öğretim elemanlarının özlük hakları YÖK mevzuatında düzenlenmiştir. Ayrıca 657 sayılı DMK’da 187-213. maddeleri ile düzenlenen sosyal hak ve yardımlardan da yararlanırlar.
Devlet yükseköğretim kurumları personelleri, uyuşmazlık halinde idari yargıda tam yargı ve iptal davası açabilirler. Vakıf yükseköğretim kurumları personelleri ise çalışma esasları bakımından Devlet yükseköğretim kurumları için öngörülen hükümlere tabidir yani idari yargıda dava açabilirler. Vakıf yükseköğretim kurumları personeli için aylığa ilişkin konularda ise 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olup adli yargıda dava açılabilir. Akademik personeller için ise adli yargıda dava açılamaz.
Danıştay 8. Dairesi, E. 2008/8234, K. 2011/2452, 29.04.2011 tarihli kararında; vakıf üniversitelerinde görev yapan akademik personelle üniversitenin yapmış olduğu sözleşmenin, idari hizmet sözleşmesi olduğunu ve dolayısı ile uyuşmazlıkların idari yargıda çözüme kavuşması gerektiğini karara bağlamıştır.
e. Öğretim Elemanlarının (Profesör. Doçent ve Doktor Öğretim Üyeleri ile Öğretim Görevlileri ve Araştırma Görevlileri) Disiplin İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar
Öğretim elemanlarına uygulanabilecek disiplin cezaları Yükseköğretim Kanunu’nun 53 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre öğretim elemanlarına uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, meslekten ve kamu görevinden çıkarma cezası verilebilir. Hangi durumlarda hangi cezaların verileceği kanunda açıkça ifade edilmiştir. Vakıf veya devlet üniversitesi ayırmaksızın öğretim elemanları için bu hükümler uygulanacaktır.
Öğretim elemanları için ilk soruşturma açılıp son soruşturmanın açılabilmesi için üniversite yönetim kurulu üyeleri arasından oluşturulacak üç kişilik kurulun kararı gerekir.
Meslekten ve kamu görevinden çıkarma cezasına ilişkin fiiller için fiil ve halin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay, diğer cezaları ilgilendiren fiiller için ise 1 ay geçmesiyle soruşturma zamanaşımına uğrar ve açılamaz.
Yükseköğretim Kanunu’nun disipline ilişkin hükümlerinde, soruşturmanın ve savunmanın hangi usulde ve şekilde yapılacağı düzenlenmiştir.
Disiplin cezalarına cezanın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edilebilir. İtiraz mercileri şöyledir:
- Uyarma ve kınama cezaları için ilgilinin görevli olduğu birimin disiplin kuruluna, rektör tarafından verilen uyarma ve kınama cezaları için üniversite disiplin kuruluna,
- Diğer cezalar için üniversite disiplin kuruluna itirazda bulunulabilir.
İtiraza 60 gün içerisinde cevap verilir, itiraz kabul edilirse ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.
Soruşturma şekil, usul ve esas bakımından hukuka aykırılık halinde cezaya itiraz edilebileceği gibi itirazdan netice alınamazsa idari yargıda iptal veya tam yargı davası açılabilir. İdari yargıya başvuru süresi üst mercilere başvuru halinde durur.
f. Üniversite Öğrenciler ile ilgili Tesis Edilen İşlemler ve Disiplin Cezalarından Kaynaklanan Davalar
Üniversitenin yaptığı işlemler doğrudan veya dolaylı yoldan öğrencilerle ilgili yapılan işlemlerdir.
Öğrencilerin üniversite kabulleri, ders seçimleri, üniversitenin öğrencilere sunmuş olduğu imkanlardan yararlanmaları, öğretim haklarını kullanabilmeleri, diploma alabilmeleri vb. hususlara ilişkin uyuşmazlık çıkması mümkündür.
Özellikle Yükseköğretim Kurumu’nun tanıdığı yabancı devletlerdeki üniversitelerden diploma alan öğrencilerin denklik işlemlerinde çıkan uyuşmazlık tipik örneklerdendir. Bu davanın adı yurt dışı denklik başvurusu şeklinde uygulamada yer bulmaktadır.
Çıkan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığın çözümü için görevli mahkemeler idare mahkemeleridir. İdari işlemin başta YÖK mevzuatı olmak üzere, idarenin yani üniversitenin kendi mevzuatına aykırı olması halinde iptal veya tam yargı davası açılması mümkündür. Dava açılmadan önce üst mercilere başvurarak çözüm beklenilmesi gerekmektedir.
Öğrencilerin disiplin cezalarına ilişkin düzenleme Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Madde 4 vd. hükümleri uyarınca öğrenciye uyarma, kınama, bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma, bir yarıyıl için uzaklaştırma, iki yarıyıl için uzaklaştırma, yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları verilebilir.
Soruşturmanın açılabilmesi, yürütülmesi, sonuçlanması ve savunma için şekil, zamanaşımı, usul ve esas bakımından düzenlemeler mevzuatta düzenlenmiştir.
Cezalara karşı 15 gün içinde üniversite yönetim kuruluna itiraz edilebilir. İtiraz 15 gün içinde karara bağlanır. İtiraz hakkı kullanılsa da kullanılmasa da cezaya karşı idari yargı yoluna başvurularak iptal dava açılabilir.
g. Üniversite Öğrencilerinin girdiği sınavlara ilişkin davalar
Sınavlarla ilgili davalarda üniversite içi sınavlar hariç İYUK m.20/B hükmü uygulanır.
Üniversite öğrencisi olup da merkezi ve ortak sınavlara girilmesi de mümkündür. Örneğin KPSS, ALES, YDS, YÖKDİL, DGS, İdari Hakimlik Sınavı gibi ÖSYM’nin tatbik ettiği sınavlara üniversite öğrencisi iken de girilebilir. Bu sınavlara ilişkin üst makamlara başvurulmadan 10 gün içerisinde dava açılır. Bu dava ivedi işlerdendir kanunda yazılı olan sürelerde dava sonuçlanır.
Üniversite öğrencileri akademik faaliyetin gereksinimi olan sınavlara, ödevlere, notlandırma konusunda uygulamalara karşı dava açabilir. Ancak dava açmadan önce ilgili yükseköğretimin mevzuatında öngörüldüyse itiraz aşamalarının tüketilmesi gerekmektedir. Notlandırmaya karşı itiraz edilebilmesi için İYUK m.11’e göre üst mercilere de başvurup çözüm aranmalıdır. Yine çözüm bulunamazsa yükseköğretimin bulunduğu yer idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. Durumun gereğinden açık hukuka aykırılık ve telafisi olmayan zararlarla karşılaşılması anlaşılıyorsa yürütmenin durdurulması talepli dava açılması da mümkündür.
Üniversite içi sınavlarda kopya çeken, kopyaya teşebbüs eden öğrenciler bakımından disiplin cezaları öngörülmüştür. Disiplin cezalarına karşı üst merciye başvuru yolu tüketildikten sonra idare mahkemesinde dava açılabilmektedir.
İdare hukukundan kaynaklı uyuşmazlıkların salahiyetle çözümü için İstanbul idare avukatı hukukî yardımından faydalanılması gerekmektedir.